Bavulum hazır. Bir hikayenin yüklemi, iki kırışık kıyafetin, naftalin kokusunda saklanıyor. Ve ardı sıra otobüs garlarına sürüklüyor konuşamadığımız her şeyi. Daha nelerden vazgeçmemi isterdin söyle? Unutulmuyor işte... Sahiden söz uçuyor bir kelebek gibi. Ömrü bir güne anca sığıyor... Yazdığın mektuplar şahit, bir sanık gibi yanık kelimelerimle bahsediyorum senden her gece. Sahipsiz, anonim bir türküye benziyor sensizlik... Kime dert yansam, en çok ben tütüyorum şimdi. Küllerimden yeniden doğma ...