Kaşları yukarı kalkarken gözlerini gözlerime kenetledi. "Eee?"
Gözlerimi kısarak, "Ne eee? Beni dinlemiyor musun?" dedim ve elindeki kumandayı alıp
televizyonu kapattım. "Hikâyemiz son buluyor, Meriç. Ne olsun ismi?"
Memnunca gülümsedi. "Yıldızların denize düşmesinin hikâyesi?"
Kafamı itiraz eder gibi iki yana salladım. "Hayır, olmaz. Çok basit kaldı."
"Sen söyle o hâlde."
Biraz düşündüm. "Bu tür şeylerde iyi değilim, Meriç. Yardımcı ol, senin ağzın iyi laf yapar."< ...